Ödeme Sistemleri Zirvesi'nde Siber Güvenlik Vurgusu
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği tarafından bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen "Ö
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği tarafından bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen "Ödeme Sistemleri Zirvesi"ne katıldı. Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan ve çok sayıda sektör temsilcisinin katıldığı zirvede Türkiye'nin ödeme sistemleri alanındaki gelişimi, uluslararası eğilimler, güvenlik uygulamaları, dijital para çalışmaları ve bölgesel iş birlikleri ele alındı.
'SİSTEMLERDE BİR SIKINTI OLDUĞUNDA EKONOMİK RİSK VE İTİBAR RİSKİ DE OLUŞUR'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, " İnsan vücudundaki dolaşım sistemi gibi ödeme sistemleri de arka planda sessizce çalışır. Değerleri nasıl ki kan damarları, oksijen ve besin taşıyor onun gibi taşır. Aslında fonksiyonları bozulmadığı sürece çok fark edilmezler ama bir şeyler yanlış gittiğinde bütün ekonomi bir krize doğru sürüklenebilir. Ama artık böyle değil. Bugün arka planda sessiz sedasız devam eden bu süreç şimdi artık sahnede ve ödemeler de en canlı, en hızlı gelişen finansal alanlardan biri oldu. Hızlı ödeme sistemleri, Fintech inovasyonları, merkez bankası dijital para birimleri (CBDC) ve benzeri birçok gelişmeyle birlikte hız kazandı. Türkiye bir defa bu dönüşümün önde gelen bir örneği. Ekosistemimiz bankaları, Fintech şirketlerini, ödeme ve elektronik para kuruluşlarını, altyapı sağlayıcılarını ve düzenleyicileri bir araya getiriyor. Bu çok paydaşlı yapı, inovasyonu ve rekabeti teşvik ederek sektörün verimli işleyişini ve bütün paydaşlara hizmet etmesini mümkün kılıyor. Mesela perakendede bir pos cihazında ya da devre değişim sistemlerinde herhangi bir hata olduğunda günlük işlemler çok etkilenebiliyor. E-ticarette ödemelerde sıkıntı olduğu zaman kayıplar yaşanabiliyor, güven eksilebiliyor. Bireyler açısından baktığımız zaman burada bir başarısızlık olduğunda fonlarına ulaşamıyorlar. Merkez bankaları ve finansal kuruluşları için ise herhangi bir sıkıntı olduğunda bankalar arası takas ve temel parasal faaliyetler bundan etkilenebiliyor. Sistemlerde bir sıkıntı olduğunda ekonomik risk ve itibar riski de oluşur. Dayanıklılık üç tane temel sacayağına oturuyor. Teknolojik altyapı, efektif bir yönetişim, hazırlıklı olma ve hızlı toparlanma mekanizmaları" dedi.
'SİBER GÜVENLİK ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖNCELİK OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR'
Fatih Karahan, "Haziran 2011'de altyapımızda dış kaynaklardan faydalanıyorduk ve tüm gün süren sorunlar yaşayabiliyorduk. 182 milyar lira tutarındaki, o zamanlarda 100 milyar dolara tekabül ediyordu. 600 binden fazla ödeme işlemi askıda kaldı. Bu biriken işlemlerin temizlenmesi 3 gün sürdü. Daha sonra araştırdığımızda, daha önce var olan bir sorunu çözmek için yapılan bir yazılım güncellemesinin tüm veri tabanını etkileyen bir soruna neden olduğunu ve pek çok sistem katmanını etkilemiş olduğunu gördük. Şimdi bu sorun, aslında dışarıya bağımlılığın ne kadar sorunlu olduğunu da gösteriyor. Nihayetinde biz çok kapsamlı bir iç kaynaklardan faydalanma inisiyatifi başlattık ve kurum içinde bu sorunu çözdük ve bugün hala geçerli acil durum protokolleri oluşturduk. Bu örnekler sistemlerde bir sıkıntı olduğunda karşılaşılabilecek ekonomik ve itibar riskini de gösteriyor. Kısa süreli kesintiler bile çok geniş kapsamlı yansımalara neden olabiliyor. Dolayısıyla sadece kendi sistemlerimiz değil, denetimimizdeki kuruluşlarca işletilen sistemler de bizim için çok önemli. Bizim iş sürekliliği planlarımız, siber saldırılardan doğal afetlere kadar çok geniş çeşitlilikte senaryolara odaklanıyor. Planlarımız alternatif iş akışlarını da içeriyor. Yine detaylı Bilgi Sistemleri Devamlılık Planlarını da planlarımıza dahil ediyor ve her bir sistem bileşeninin önem seviyesini değerlendirerek soruna özel çözüm prosedürleri belirliyoruz. Bu planları düzenli bir şekilde test ediyoruz. Eğer bir banka bizim ödeme sistemlerimize erişimde, durumla ilgili özel bir sorun yaşarsa, o banka adına işlem gerçekleştirebiliyoruz. Düzenleyici tarafta da ilgili kurumların ve sistem işletmecilerin güncel ve test edilmiş bir iş sürekliliği, siber güvenlik ve risk yönetimi çerçevelerinin olmasını gerekli kılıyoruz. Denetimler ve düzenli raporlar aracılığıyla güvenlik açıklarını tespit edebilmelerini, olaylara müdahale edebilmelerini ve hızlı bir şekilde sorundan kurtulabilmelerini sağlıyoruz. Gayet tabii dayanıklılık statik bir şey değil. Yeni teknolojiler, ortaya çıkabilecek tehlikeler çerçevesinde daha da geliştirilmeli. Özellikle de siber güvenlik çok önemli bir öncelik olarak karşımıza çıkıyor. Biz güvenlik ihlallerini, sızma testi sonuçlarını inceliyoruz ki sistem yine güvenilir ve güvenli olmaya devam etsin. Aynı zamanda yine gelişmekte olan teknolojiler hem beraberinde tehdit ve fırsat getiriyor. Mesela kuantum bilgisayarı bunlardan bir tanesi, potansiyel olarak üstün bir hesaplama gücü var ama onun dışında mevcut şifreleri kırabildiği için ödeme sistemlerini bozabiliyor ve merkez bankalarının ve bütün tarafların olası durumlara uyum sağlama kabiliyetine sahip ve uyanık olmalarını gerektiriyor. Ödeme altyapımızı güçlendirmek, inovasyonu teşvik etmek ve güvenli, verimli, kapsayıcı ve sağlam bir gelecek inşa etmek üzere kamu ve özel sektör olarak birlikte çalışmaya devam edelim" dedi.
'DÜNYAYA ÖRNEK TEŞKİL EDECEK SEVİYEDEDİR'
Burada bir konuşma yapan Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, "Dijital çözümler ile ödeme sistemlerini başarıyla entegre eden finansal kuruluşlarımız, en iyi müşteri deneyimini sağlama konusunda dünyaya örnek teşkil edecek seviyededir. Dijital cüzdanlar, gömülü finans çözümleri, servis bankacılığı uygulamaları ve platformlar, ödemeleri en sürtünmesiz seviyeye taşımaktadır. Öte yandan, ülkemizde toplam alışveriş harcamaları içerisinde e-ticaretin payı 2025 yılı itibariyle yüzde 30'un üzerine çıkmıştır. Son yıllarda mobil ödemeler, temassız ödemeler ve anlık ödeme sistemleri ivme kazanmıştır. Bankalarımızın yanı sıra lisanslı ödeme kuruluşlarının da sektöre girmesiyle rekabet artmış ve kullanıcıların tercihlerine uygun, çeşitli ve makul maliyetli ödeme seçenekleri sunulmuştur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hayata geçirilen FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) sistemi, ödeme sistemlerimizde önemli bir dönüm noktası olmuştur. FAST, 7/24 anlık para transferi imkanı sunarak hem bireylerin hem de işletmelerin finansal işlemlerini büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. FAST sisteminin tamamlayıcısı olan Kolay Adresleme Sistemi (KOLAS), kullanıcıların IBAN'larını kolay hatırlanabilen bilgilerle eşleştirerek para transferlerini daha hızlı ve pratik hale getirmiştir" dedi.
'NAKİT KULLANIMININ AZALMAYA DEVAM ETMESİ DİJİTAL ÖDEME YÖNTEMLERİNİN YAYGINLAŞMASI BEKLENMEKTEDİR'
Alparslan Çakar, "Merkez Bankası koordinasyonunda geliştirilen TR Karekod uygulaması, tüm ödeme sistemlerine entegre edilebilen, ulusal bir karekod altyapısı sunmaktadır. Karekodlu ödemelerdeki artış, sistemin etkinliğini gözler önüne sermektedir. Açık bankacılık uygulamaları ve API entegrasyonları da yaygınlaşmaktadır. Bu gelişmeler, farklı finansal hizmet sağlayıcılarının iş birliğini teşvik ederek yenilikçi ve kullanıcı odaklı çözümlerin ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır. Merkez Bankamızın öncülüğünde TROY gibi yerli ve milli ödeme sistemlerinin etkin kullanılması için önemli adımlar atılmaktadır. Ödeme sistemlerinin geleceği; teknolojik inovasyonlar, değişen tüketici beklentileri, düzenleyici çerçeveler ve rekabet tarafından şekillenecektir. Önümüzdeki dönemde; Nakit kullanımının azalmaya devam etmesi ve dijital ödeme yöntemlerinin yaygınlaşması beklenmektedir. FAST gibi sistemlerin küresel ölçekte daha da yaygınlaşması öngörülmektedir. Akıllı telefonların ve mobil uygulamaların ödeme süreçlerindeki rolü artacaktır. Yüz tanıma, parmak izi gibi biyometrik teknolojiler ödeme süreçlerinde daha yaygın hale gelecektir. Veri paylaşımı ve API entegrasyonları yaygınlaşacaktır. Dijital paraların kullanımı yaygınlaşacaktır. Güvenli ödeme altyapılarının oluşturulması daha da kritik hale gelecektir. Türkiye Bankalar Birliği olarak, ödeme sistemlerinin geliştirilmesi, ilgili paydaşlar ve uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tecrübelerimizi bölge ülkelerimiz ile paylaşmaya hazırız" şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Merkez Bankası, Fatih Karahan, Teknoloji, Ekonomi, Türkiye, Güncel, Finans, Banka, TCMB, Son Dakika
Son Dakika › Güncel › Ödeme Sistemleri Zirvesi'nde Siber Güvenlik Vurgusu - Son Dakika
Benzer Haberler
Yaz Aylarında Telefon Şarj Uyarısı
Doğan Burda, Big Media & Technology Oluyor
Efor Holding'den 280 Milyon Dolar Yatırım
Mahkeme Martı'nın E-Ulaşım Lisansını Onayladı
KARDEMİR Orta Doğu Demir Yolu Fuarı'nda
Eti Bakır, Samsun'da 300 Milyon Dolarla Gübre Üretimine Başladı
ULAK SD-WAN, NATO Tatbikatında Başarıyla Test Edildi
Ödeme Sistemleri Zirvesi Başladı