En gelişmiş 4 teleskop da ortak görüşte: Dünyaya yaklaşan bir anormallik var
2025 yılının ortalarında keşfedilen ve yıldızlararası kökenli olduğu anlaşılan 3I/ATLAS isimli gök cismi, olağan dışı özellikleriyle gökbilimcilerin ilgisini üzerine çekmiş durumda. Güneş Sistemi
2025 yılının ortalarında keşfedilen ve yıldızlararası kökenli olduğu anlaşılan 3I/ATLAS isimli gök cismi, olağan dışı özellikleriyle gökbilimcilerin ilgisini üzerine çekmiş durumda. Güneş Sistemi'ne ulaşan üçüncü yıldızlararası ziyaretçi olma unvanını taşıyan bu kuyrukluyıldız, Hubble, James Webb Uzay Teleskobu (JWST), SPHEREx ve Transiting Exoplanet Survey Satellite (TESS) gibi dünyanın en gelişmiş dört teleskobu tarafından aynı anda izleniyor. Elde edilen bulgular ise oldukça çarpıcı.
Her şey, 1 Temmuz 2025'te 3I/ATLAS'ın resmen tanımlanmasıyla başladı. Ancak bu tarihten geriye dönük olarak incelenen TESS verileri, cismin ilk izlerine Mayıs ayında ulaşıldığını gösterdi. Üstelik o dönem 6 astronomik birim (AU) uzaklıkta, yani Jüpiter'in yörüngesinin ötesindeydi.
Genellikle kuyrukluyıldızların 5 AU civarında etkinleşmeye başladığı bilinirken, 3I/ATLAS'ın bu eşiği çok daha erken geçtiği anlaşıldı. Bilim insanları, bu erken aktivitenin yıldızlararası kökeniyle bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
TESS'in tespit ettiği erken aktiflik, Ağustos ayında JWST ve SPHEREx tarafından da doğrulandı. Yapılan spektroskopik analizler, cismin olağanüstü seviyede karbondioksit içerdiğini ortaya koydu. JWST'nin detaylı ölçümleri, kuyrukluyıldızın atmosferindeki karbondioksit ve su buharı oranının 8:1 seviyesinde olduğunu gösterdi. Bu oran, daha önce herhangi bir kuyrukluyıldızda gözlemlenmiş en yüksek karbondioksit yoğunluklarından biri olarak kayda geçti.
Hubble Uzay Teleskobu tarafından yapılan ölçümlere göre, 3I/ATLAS'ın çekirdeği yaklaşık 2,8 kilometre çapında. SPHEREx ise cismin etrafında yaklaşık 23 kilometre genişliğinde bir gaz ve toz bulutu tespit etti. Bu bulutun büyüklüğü, cismin yüksek oranda uçucu maddeler içerdiğine işaret ediyor. Araştırmacılar, bu olağandışı kimyasal bileşimin cismin oluştuğu yıldızlararası çevreyle ilgili olabileceğini; ya da çekirdekteki buzların yapısının Güneş Sistemi'ndeki benzerlerinden farklılık gösterdiğini düşünüyor.
3I/ATLAS'ın Güneş'e en yakın konumuna 29 Ekim 2025'te ulaşması bekleniyor. Ancak bu geçiş sırasında Dünya'dan bakıldığında Güneş'in arkasında kalacağı için, gözlemler sınırlı olacak. Buna rağmen Mars yörüngesindeki uzay araçlarının bu kritik anda veri yakalama ihtimali bilim dünyasında umutla bekleniyor.
Asıl dikkat çeken evre, Güneş geçişinden sonra başlayacak. Cismin rotası, onu Dünya'ya en yakın noktasına getirecek ve ardından Güneş Sistemi'ni terk edeceği düşünülüyor. İlginç bir rastlantı olarak, 2026 yılının Mart ayında 3I/ATLAS'ın Jüpiter'in yörüngesindeki Juno uzay aracıyla yakın temasa geçebileceği hesaplanıyor. Bu olası karşılaşma, cismin detaylı analizini yapmak için büyük bir fırsat olarak görülüyor.
3I/ATLAS'ın alışılmadık yapısı, erken aktifliği ve kimyasal farklılıkları, bilim insanlarına yıldızlararası cisimlerin doğası hakkında yeni sorular sorduruyor. Şimdiye kadar çok az sayıda gözlemlenmiş bu tür gök cisimleri, Güneş Sistemi'nin dışındaki gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğu hakkında da ipuçları barındırabilir. Tüm gözlem ekipleri, bu sıra dışı misafirin sırlarını çözebilmek için kısa ama kritik olan bu zaman penceresini mümkün olan en verimli şekilde değerlendirmeye çalışıyor.
Teknoloji, Dünya, Son Dakika
Son Dakika › Teknoloji › En gelişmiş 4 teleskop da ortak görüşte: Dünyaya yaklaşan bir anormallik var - Son Dakika
Benzer Haberler
4 uygulamaya aynı bildirim gitti, ünlü marka ve kurumlar hacklendi
YouTube Premium kullanıcıları tek tek mercek altına alındı
Google doğum gününde çöktü, Türkiye dahil 10 ülkede kaos yaşandı
Youtube Premium kullanıcılar tek tek mercek altına alındı
Yapay Zeka ile Tarih: Karargah Sivas
Biyobozunur Poşetlerin Tanıtımı
Öğrencilere Burs Dolandırıcılığı Uyarısı
Garanti BBVA Portföy 1 Trilyon TL'yi Aştı